Tuesday, March 10, 2009

KÜÇÜK BİR ADIM...

Geri dönüşüm adına yapılacak en ufacık bir hareketin bile ne kadar önemli olduğunu vurgulayan güzel bir yazı.

"Beş yaşında idim.. Babaannem rahmetli,pirinç ayıklıyordu. Bir tane yere düştü.Babaannem eğildi,aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmayaçalışıyor.. Çocukluk iste,'aman babaanne dedim. Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya,yorulmaya değer mi?' Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu. 'Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun, ' dedi. 'Hiç pirinç üretilirken gördün mü?İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun?'Utancımdan kıpkırmızı olmuştum.Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde öğrenciyim. Alain'in proposlarini okuyorum. Birden irkildim.Babaannemi hatırladım. Alain, bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa,bütün uygarlığa karşıihanet etmiş olur diyordu. İlave ediyordu. Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği vardır diyordu.On dokuz yıl evveldi. Stockholm'e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi.Sabahleyin, traş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm. Lütfen diyordu, traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın.Yanda bir kutu var,oraya bırakın. Bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayisine yardımcı olun.Doğrusu hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdanberi çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir. Birçok eşya üzerinde' İsveç çeliğinden yapılmıştır' diye yazardı. İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor,gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu. . İsviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda, radyolar, televizyonlar, bir haberi duyurur. Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek. Sizlütfen hazırlığınızı yapın.. Okumadığınız,ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap,dergi, gazete varsa, kâğıt, ambalaj,kutuvarsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun. İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla ağaç ziyanına engel olun..Japonlar son derece sade, basit,yalın mütevazı yasayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş ,hayatın manasını anlayamamış , zavallı kimselerdir. Böyleleri ile, zavallı, evini mezat salonuna çevirmiş diye eğlenirler.Bir insanin gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır. Vaktiyle Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor. İç borçlar,dış borçlar gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisi toplar. Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve su andan itibaren der,Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Su üstümdeki elbiseden başka elbisegiymeyeceğim. Dedi klerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun bütünkesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok. Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak...Gerekmediği halde elektriği yakmakla, Suyu kapamadan bos yere akıtmakta, Gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla, Yemekyediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz?Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür. Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki, İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.

Bir mıh bir nalı kurtarır. Bir nal bir atı,bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu.."

Kaynak: Anonim - internetten alıntı

Tuesday, March 3, 2009

2009 DÜNYA SAATİ


Üç yıldır tüm dünyada gerçekleşen ve küresel iklim değişikliği üzerinde basit bir eylemle yaratabileceğimiz değişimi gösteren “Earth Hour” (Dünya Saati) eylemi tek ve büyük bir sese dönüştü. Son olarak 2008 yılının Mart ayında gerçekleşen eyleme Cumhurbaşkanlarından Belediye Başkanlarına, bireylerden şirketlere varan yelpazede 50 milyon kişi katıldı.

Türkiye’de de WWF-Türkiye’nin (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) öncülük ettiği kampanyaya, 40 büyük firma katıldı, sivil toplum kuruluşlarından ve yüzlerce bireyden destek geldi. Çağrıya kulak veren herkes destekleri ve elçilikleriyle Türkiye’den tüm dünyaya mesajlarını ilettiler.WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ; bu yıl tüm dünyada bir milyon şehrin ve bir milyar insanın katılması beklenen “Earth Hour” (Dünya Saati) hareketinin 2009’da yoğun bir katılımla ülkemizde gerçekleştirilmesi için destek vermek isteyen belediyeleri, tüm bireyleri, kamu kuruluşlarını ve özel sektörü 28 Mart 2009 Cumartesi günü 20:30-21:30 saatleri arasında güvenliği tehdit etmeyen alanlarda ışıklarını söndürmeye ve elektrik kullanımını azaltmaya davet ediyor.

Küresel iklim değişikliği kapımızda,
HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM, BÜYÜK BİR HAREKETİN KÜÇÜK DE OLSA BİREYLERİ OLALIM.

Detaylı bilgi için http://www.wwf.org.tr/ adresini ve kayıt için http://www.earthhour.org/news/tr:tr adresini tıklayabilirsiniz.
Plastic bags consumed this year: